çekimser davranmak — а) возде́рживаться, уклоня́ться (от какого-л. действия); б) вести́ себя́ ро́бко (нереши́тельно)
çekimser oy vermek, (oy vermekten) çekimser kalmak — воздержа́ться от голосова́ния; воздержа́ться при голосова́нии
çekimser oy veren yoktu — воздержа́вшихся [при голосова́нии] не́ было
beş çekimser oya karşı — при пяти́ воздержа́вшихся
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
çekimser — sf. Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÇEKİMSER — t. Taraf tutmayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
istinkaf — çekimser kalma; çekinme; geri durma; sakınma … Hukuk Sözlüğü
çekimserlik — is., ği Çekimser davranma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
müstenkif — sf., esk., Ar. mustenkif Oy vermekten veya bir karara katılmaktan çekinen, çekimser … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeşil oy — is. Çekimser davranıldığını gösteren oy … Çağatay Osmanlı Sözlük
istinkâf — (A.) [ فﺎﮑﻨﺘﺱا ] çekimserlik. ♦ istinkâf etmek çekimser kalmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜSTENKİF — İstinkâf eden, geri duran. Kaçınan, çekimser … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİNKÂF — Kabul etmemek. Çekimser kalmak.(İşte ey insan! Eğer yalnız O na abd olsan, bütün mahlukat üstünde bir mevki kazanırsın. Eğer ubudiyetten istinkâf etsen, âciz mahlukata zelil bir abd olursun! S … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
